0532 634 22 83 info@palmiyetupbebek.com Hafta içi : 08:00 - 17.30

PGT – Kromozomal Bozukluklar Testi

Preimplantasyon genetik tanı, tüp bebek tedavisi sırasında gelişen embriyolarınızın rahime yerleştirilmeden önce genetik yapılarının incelenmesi amacıyla yapılan bir uygulamadır. Bu uygulama ile, herhangi bir genetik anomali (kromozom veya gen seviyesinde), gebelik meydana gelmeden önce embriyo aşamasında teşhis edilebilmektedir. PGTuygulamaları bu açıdan tüp bebek tedavilerinde karşılaşılan kromozomal veya gen düzeyindeki problemlerin daha embriyo transferi yapılmadan tespit edilmesini sağlayarak, tekrarlayan tedavi başarısızlıkları, genetik bozukluk taşıyan bir embriyo nedeni ile oluşmuş bir hamileliğin sonlandırılması veya hasta bir çocuğun dünyaya gelmesi sonrasında karşılaşılabilecek fiziksel ve psikolojik problemlerin önüne geçilmesine yardımcı olmaktadır.

Kısırlık teşhisine ve hastanın klinik duruma bağlı olarak bir çift şu durumlarda PGT adayı olabilir:

  • Çiftlerden biri yapısal kromozom anomalisi taşıyorsa (translokasyon, inversiyon vs.)
  • Kromozomal olarak anormal gebelik geçmişi varsa.
  • 3’den fazla erken gebelik kaybı hikayesi varsa (Tüp bebek tedavisi veya spontan gebelikten sonra)
  • Annenin yaşı 37’den büyükse,
  • İyi embriyo kalitesine rağmen daha önce 3’ den fazla başarısız tüp bebek denemesi geçirdi ise

Bu durumlarda, “anöploidi taraması için PGT”adı verilen yaklaşım ile anormal kromozomtaşıyan embriyolar saptanır ve bu embriyoların transfer için seçilmesinin önüne geçilir.

Bazı vakalarda PGT, gen seviyesinde talasemi, kistik fibrozis ve daha birçok tek gen hastalığı anomalisi taşıyan embriyoların teşhisinde ve bu genetik hastalığı taşımayan embriyoların seçilerek rahme nakledilmesi ile sağlıklı bir çocuk sahibi olmak amacı ile kullanılır. Bu vakalarda IVF tedavisine, kısırlık problemlerinin çözülmesi için değil, embriyoların genetik tanısı için gerek duyulur. Bu yaklaşıma da “Tek gen hastalıkları için PGT”adı verilir.

Tek gen hastalıkları için PGT adayları:
• Mutasyonu bilinen genetik hastalık taşıyıcısı olan çiftler,
• Geçmişte gen seviyesinde saptanabilen bir genetik durum sebebiyle hasta veya kaybedilmiş bir çocuğu olan çiftler,
• Ailesel bir genetik hastalık hikayesi olan çiftler.

HLA (Doku) Tiplemesi

Lösemi gibi sonradan kazanılmış hematolojik hastalıkların gözlendiği ailelerde, gebelik öncesi genetik tanı yöntemi ile embriyolarda HLA (doku) tiplemesi işlemi yapılabilmektedir. Preimplantasyon genetik tanı (PGT), bu tür hastalıkların tedavisindeki güçlükler ve yüksek tedavi maliyetleri düşünüldüğünde çok önemli bir tekniktir.

NGS (Kapsamlı kromozom taraması)

 embriyoların mikroarray teknolojisi ile hücredeki bütün kromozomlar için (23 çift, 24 farklı kromozom) taranmasıdır. Rutin anöploidi taramasında yaygın olarak kullanılan ve embriyoların FISH  adı verilen teknik ile sınırlı sayıda kromozom bozukluğu yönünden tarandığı yönteme kıyasla, KKT sayesinde tüm kromozomlar sayısal veya yapısal bozukluklar yönünden incelenebilmektedir

KKT sikluslarında dondurulmuş embriyo transferi ile gebe kalma şansı artmaktadır

Gelişen bir embriyonun tüm kromozomlarının incelenmesi kolay bir işlem değildir ve bu işlem için belirli bir zaman gerekir. Eğer embriyoya 5. günün sabahında biyopsi yapılmışsa genetik analiz sonuçları 6. günde hazır olabilir ve taze embriyo transferi yapılabilir. Fakat bu döngüyü taze 6. gün transferine ötelemek beraberinde tedavi açısından bazı olumsuzluklar da getirebilmektedir:
i) 5. günün sabahında bütün embriyolar blastosist evresine ulaşamayabilir, bu nedenle sınırlı sayıda embriyo KKT için uygun olabilir,
ii) Endometriumun reseptivitesinin (embriyonun rahme tutunma gücü) 6. günde azaldığı görülmektedir. “Kromozomal olarak normal” bir embriyo endometrial sebeplerle gebelik oluşturmayabilir.

Bu tür problemlerden kaçınmak için, biyopsi yapılmış 5. ya da 6. gün embriyolarını dondurarak saklamak ve daha ileri bir tarihte doğal yapısındaki bir rahim ortamına transfer etmek KKT’de en ideal strateji olarak önerilmektedir. Bu yaklaşımla, sadece KKT’de analiz edilen embriyo sayısı maksimuma çıkmakla kalmayıp, seçilmiş blastosistlerin implantasyon potansiyelleri de, doğala yakın rahim ortamına transfer yapılacağı için artmış olur.